Mavi Sevmeyen Oğlan, Pembe Sevmeyen Kız
Celestino doğduğunda odası masmavi hazırlandı, büyürken ona hep mavi kıyafetler, hatta mavi oyuncaklar verildi; oğlanların dünyasının mavi, kızların dünyasının ise pembe olduğu öğretildi. Ama Celestino bunu kabul etmek istemiyordu. Onun hayalleri rengârenkti. Pembe ve mavi sınırlarına hapsolmayan, kalıpları kırmaya çalışan çocukların diğer renkleri keşfetmesine dair sımsıcak bir hikâye… (Tanıtım Bülteninden)
-
Yazar
Patricia Fitti -
Çevirmen
Cansu Akkoyun -
Yayınevi
Uçan Fil Yayınları -
Sayfa Sayısı
40 -
Baskı
1. Hamur -
Baskı Yılı
2020 -
Çizer
Patricia Fitti -
Tür
Öykü -
Kategori
Diğer -
ISBN
9786059933766
- Fıtrat Dışı Cinsel Eğilimlere Teşvik
- Cinsel İstismar Bulundurma
- İdeoloji Telkini
- Yanlış Ve Yanıltıcı Bilgi Verme / Yönlendirme
Dikkat kırmızı çizgi etiketi taşıyan bir kitaptır! Patricia Fitti’nin Mavi Sevmeyen Oğlan, Pembe Sevmeyen Kız adlı eseri, toplumsal cinsiyet rollerine yönelik eleştirel bir bakış sunmaktadır. Hikâye, “Celestino” isimli bir erkek çocuğunun kendisine atfedilen “mavi kimlikten” hoşnut olmaması ve kendi rengini arama sürecini konu edinir. Ailesinin ona daha doğmadan mavi kıyafetler hazırlaması, erkek oyuncakları alması ve ileride bir kızla evleneceğini varsayması gibi beklentiler, karakterin içsel bir sorgulama yaşamasına neden olur. Celestino farklı renklere bürünerek kendi kimliğini ararken, sonunda kendisi gibi tüm renkleri taşıyan biriyle tanışır ve birlikte yaşamaya başlar. Eser, görünürde toplumsal kalıpları sorgulayan özgürlükçü bir anlatı sunsa da, altında “cinsiyet hoşnutsuzluğu” temasını normalleştiren ve çocuk okur için yönlendirici olabilecek bir kurgu taşımaktadır. Özellikle 3–7 yaş aralığındaki çocuklarda kimlik ve cinsiyet algısı henüz şekillenme sürecindedir. Bu dönemde soyut kavramların doğrudan “hissettiğin tek gerçektir” gibi mesajlarla sunulması, çocuğun kendi cinsiyetiyle kurduğu doğal bağı zayıflatabilir; gelişimsel açıdan kafa karışıklığı, belirsizlik veya çatışma duygusu yaratabilir. Eserin temel hedefi toplumsal cinsiyet rollerini eleştirmek olsa da, bu eleştiri yer yer cinsiyet rollerinin bütünüyle reddine dönüşmektedir. Oysa pedagojik olarak amaç, çocuğun cinsiyetinden bağımsız biçimde ilgi ve yetenekleri doğrultusunda özgür seçimler yapabilmesini desteklemek olmalıdır. Bir erkek çocuğunun ev içi sorumluluk üstlenmesi ya da sanatsal alanlarda başarılı olması; bir kız çocuğunun ise teknik beceriler geliştirmesi doğal ve desteklenmesi gereken durumlardır. Bu tür örnekler, çocuklara kapsayıcı bir eşitlik bilinci kazandırırken cinsiyet kimliğini belirsizleştirmeden özgürlük alanı tanır. Eserdeki görsellerde, kız karakterin çıplak biçimde tasvir edilmesi pedagojik açıdan sakıncalı bir tercihtir. Bu durum, eleştirel bir niyetle yapılmış olsa da, çocuk algısında kadının metalaştırılma riskini taşımaktadır. Ayrıca, kitabın sonunda idealize edilen iki çocuğun gökkuşağı renkleriyle betimlenmesi, anlatının sembolik düzeyde cinsiyet kimliği kavramına göndermede bulunduğunu düşündürmektedir. Toplumun erkekler ve kadınlar için öngördüğü rollerin aşağılanması, renksiz ve sıkıcı olarak sunulması ise klişelere karşı çıkmak yerine başka bir klişenin dayatılmasına dönüşmektedir. “Toplumsal cinsiyet eşitliği” kavramsallaştırmasının pedagojik içeriklerde yeterince tartışılmadan, “cinsiyet hoşnutsuzluğu” ekseninde ele alınması, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar açısından riskli bir anlam alanı oluşturmaktadır. Bu nedenlerle Mavi Sevmeyen Oğlan, Pembe Sevmeyen Kız adlı eser, içerdiği temalar ve görsel temsiller sebebiyle Yayın Dedektifi kriterlerine göre kırmızı çizgi kategorisinde değerlendirilmiştir.
-
Yazar
-
Çevirmen
-
Yayınevi
-
Sayfa Sayısı
-
Baskı
-
Baskı Yılı
-
Çizer
-
Tür
-
Kategori
-
ISBN