Üç Kaçak Yolcu, aynı köyde büyüyen ve birbirlerini çok seven üç arkadaşın, ailelerinden gizlice İstanbul’a gitme kararı alarak çıktıkları macera dolu bir yolculuğu konu edinmektedir. Eserde temel olarak arkadaşlık bağı, merak duygusu ve ebeveynden izinsiz hareket etmenin yanlışlığı temaları işlenmektedir.
Ancak olayların gelişimi ve karakterler arası ilişkiler, okurun arkadaşlık kavramına dair algısında çelişkiler yaratabilir. “Sıkı arkadaşlar” olarak sunulan üçlüden biri, diğerleri tarafından sürekli “saf”, “aptal” ya da “adı Zeki ama zekâ namına bir şey taşımayan” ifadeleriyle tanımlanmakta; yolculuk boyunca kandırılmakta, yiyeceği elinden alınmakta ve zaman zaman yolda bırakılmaktadır. Bu durum, arkadaşlık ilişkilerinde karşılıklı saygı ve empati gibi değerlerin yeterince görünür kılınmadığı izlenimi vermektedir.
Öte yandan, aileleriyle hiçbir sorun yaşamayan bu çocukların yalnızca merak duygusuyla gizlice yola çıkmaları ve başlarına gelen olumsuz olaylar sonrasında hatalarını anlamaları olumlu bir mesaj taşımaktadır. Ancak yolculuk süresince söylenen yalanlar ya da yapılan hatalarla ilgili herhangi bir pişmanlık ya da öz eleştiri ifadesine yer verilmemesi, anlatının değer aktarımında eksik bir halka oluşturmaktadır.
Bu bağlamda, hikâye arkadaşlık ve sorumluluk temalarını gündeme getirmekte; ancak bazı karakter tutumları ve sonuçlandırma biçimi açısından çocuk okurlar için dikkatle ele alınması gereken bir içerik sunmaktadır.
